Yaşamı boyunca aziz milletimizin istiklali ve istikbali için mücadele etmiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 80. yılında minnetle şükranla yâd ediyoruz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cephede kahramanca mücadele eden bir komutan, Türk insanına milli ruh ve benliği aşılayarak yeniden ayağa kalkmasını sağlayan bir liderdir. Aziz milletimizin hürriyetine kasteden işgal güçlerine karşı ecdadımızın birlik ve beraberliğini tesis ederek Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur.

 Kurtuluş mücadelesinin en başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan bu büyük zaferin milletin eseri olduğunu belirtmiştir. Onun önderliğinde Anadolu topraklarından yükselen bağımsızlık ve özgürlük meşalesi dünyada pek çok topluma da örnek olmuştur.

 Atatürk´ün rehberliğinde ve önderliğinde aziz milletimizin kanı, canı ve büyük emekleriyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşatılması, hepimizin vazgeçilmez ortak sorumluluğu olmalıdır. Ülkemizin gelişmesi için daha çok çalışmalı, yeni kuşaklara yurttaşı olmaktan gurur duyacakları güçlü bir ülke bırakmak için çaba göstermeliyiz.

Atatürk’ün vatanı ve milleti için yaptıklarını öğrenmek ve gelecek nesillere aktarmak hepimiz için bir görev olmalıdır. Ancak bu görevi yerine getirebilmek için öncelikle Atatürk’ü doğru anlamak gerekir. Atatürk, “ Beni görmek demek yüzümü görmek değildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve duyuyorsanız bu yeter.“ diyerek bu konuda bir anahtar sunmuştur. Buna karşın, zaman zaman Atatürk’ün yeterince anlaşılmadığı, onun ortaya koyduğu düşüncelerin gerçek anlamının değerlendirilemediği görülmektedir.

Nedir Atatürk’ü anlamak? Onu anlamak, en başta onun düşüncelerini anlamak, sonra da onun gösterdiği hedeflere ulaşmaktır. Atatürk, Türk halkına çağdaş uygarlık düzeyini; sanatta, bilim ve teknolojide ilerlemeyi; başka milletlerin boyunduruğu altına girmeyi engelleyecek ekonomik gelişmeyi sağlamayı hedef olarak göstermiştir. Bu hedefe ulaşmada en önemli rolü ise eğitim üstlenmektedir. Her alanda ülkeyi en ileri noktaya taşımanın tek yolu eğitimdir. Atatürk’e göre eğitim, bir ulusu ya bağımsız ve yüce bir toplum halinde yaşatır ya da tutsaklığa ve yoksulluğa sürükler. Eğitimin de her şeyden önce bilime dayanması gerekir. Bunun yanı sıra ulus ve ülkeyi kurtarmak için sevgi, iyi niyet ve günlük çıkarlarını hiçe sayan anlayış gereklidir.

Atatürk’ü ve devrimlerini, onun gelecek nesillere adeta vasiyet niteliği taşıyan sözlerini anladığımız, azim ve kararlı olduğumuz sürece ülkemiz çağdaşlaşma ve ilerleme yolunda önemli adımlar atacaktır. Her devletin varlığı, temsil ettiği milletin varlığına ve gücüne bağlı olarak sürer. Türk milletinin ise muhtaç olduğu güç, geçmişinden ders almasında, geleceğe umutla bakmasında, yılmadan çalışmasında ve Atatürk’ün devrimlerinden ayrılmamasında saklıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin kurucusu, milletimizin unutulmaz lideri, büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmetle minnetle anıyorum.

       Ruhları Şad, mekânları cennet olsun.

                                                                                                                                                                       Aziz GÜN

                                                                                                                                                             İl Millî Eğitim Müdürü