ERZİNCAN İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İl Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Aziz GÜN'ün 12 Mart İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve "Hakkın Sesi Mehmet Akif Ersoy"u Anma Günü Mesajı

İl Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Aziz GÜN'ün 12 Mart İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve

İstiklal Mücadelemizin ruhunu en mümtaz ifadelerle ortaya koyan İstiklal Marşımız, ecdadımızın bu vatana duyduğu sevginin ve inancın abidesidir. İstiklal Marşı; aziz milletimizin bağımsızlık ve özgürlük savaşını ölümsüzleştiren, her mısrasıyla milletin ortak duygu dünyasına seslenen eşsiz bir eserdir. İşte bugün, bu eşsiz eserin TBMM'de kabul edilişinin 99.yıl dönümünü coşkuyla gururla kutluyoruz.

Mehmet Akif'in dediği gibi: "Bu şiir, milletin o günkü heyecanının ifadesidir. Bin bir facialar karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan bu marş, o günlerin bir hatırasıdır." Bize düşen görev Akif'in yazdığı bu diriliş destanına sahip çıkmak, o günlerin hatırasını unutmamak olmalıdır. İstiklal Marşı, Kurtuluş Savaşı'nın en zor zamanlarında milletimize umut ışığı olmuştur. Akif, Milli Mücadele'nin heyecanını dizelere aktarırken tarihi bir şahlanışın müjdecisi olmuştur. Bizlere ve gençlerimize düşen görev, bu milli şuuru, vatan sevgisini diri tutmaktır. Akif'in dediği gibi: "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın."

Bugün ülkemizin her yerinde Âkif anılıyor. Aslında kendimizi anıyoruz. Çünkü: büyük insanlar, kendilerini değil milletlerini yaşamışlardır. Büyük insan, milletin cevheridir. Yumurtanın sarısı ve yoğurttaki yağın kaymakta toplanması gibi milli cevher, büyük insanda toplanır. 

Âkif, İslâm'ın ve Türk'ün en çok sise battığı bir vakitte geldi. Yine de o deniz gibi günlerinde, olup biteni, en parlak gün ışığıyla görüyormuş gibi gördü. Maddi ve manevi sefaletten çarpılmış ve deforme olmuş bir topluluk içinde, günlük faydaları ve alkışları üstüne bulaşmış bir tozmuş gibi silkerek, ölüm korkusu nedir bilmeyerek, dışa ve içe karşı, gerçek Türk fikrini haykırdı. Umudunu hiç kaybetmedi. Vaaz kürsüsünde ateşti, cephede mitralyöz. İstiklâl Savaşında, âdeta aç ve cephanesiz orduya onun şiiri âdeta ekmekti ve cephaneydi.

İşte bu itibarla, Akif'teki insan, vatan ve millet sevgisini, dürüstlüğü, ahde vefayı, sözüne sadakati, mücadele ruhunu, kahramanlığı iyi anlamalı ve iyi anlatmalıyız. Öğrencilerimizin abide şahsiyet olan Akif'in özlemini kurduğu Asım'ın Nesli'ni hep beraber yetiştirip ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmayı hedeflemeliyiz. Unutmayalım ki Asımlar her zaman var oldu. Var olmaya, milletimizin ümidi olmaya devam edecek. Günümüzün Asımları bilgi ve teknikle olduğu kadar ahlakla da örnek teşkil eden gençlerimizdir. Onlar gerektiğinde vatanları için, milletleri için her türlü fedakârlığı göze almaktan asla çekinmeyeceklerdir.

Ben bu hissiyat içinde, İstiklal Marşımızın TBMM tarafından kabul edilişinin 99.yıldönümünü kutluyorum. Milli Mücadele'nin tüm kahramanlarını ve Milli Mücadele'yi destanlaştıran Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle minnetle anıyorum. Akif'in "Alınlar terlesin, derhal iner mev'ud olan rahmet/ Nasıl hasir kalır tevfiki hak ettim diyen millet" mısralarında bize seslendiği gibi, alınları terleyen, vatanına âşık, üreten, sorgulayan, ahlaklı gençler yetiştirmeye devam etme temennisiyle.

Fatih Mahallesi 719. Sokak No.28 - (446) 214 16 05 214 20 73

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.