Öğrencilerimizle Mehmetçiğin Yanındayız

Bu dünyada yaşamak sadece kendimizi düşünmek ve ihtiyaçlarımızı karşılamak anlamına gelmez. Gerçek bir insan olabilmek anamız, babamız, kardeşimiz ve vatanımız için fedakârlıkta bulunabilmekle mümkündür. Vatan somuttur. Vatan evimizdir. Vatan sokağımızdır. Vatan Mehmetçiğin şehit düştüğü yerdir. Bu şuur bizi diri tutar. Ömrümüzü anlamlı kılar. Biz milletimiz dışında dünyanın da huzurunu ve barışını düşünmek sorumluluğunu üstlenmiş kutlu bir milletin evlatlarıyız.

Yasımızı tutacağız, şehitlerimizi rahmetle yâd edeceğiz. Ancak böylelikle onurlu birer insan olarak ülkemize ve tüm dünyaya karşı sorumluluğunun bilincinde insanlar olabiliriz. Aile, vatan, millet ve şehitlik kavramları bizim için dokunulmaz değerler oldukça bizim için canını göz kırpmadan feda eden şehitlerimiz huzurlu olacaktır.

 "Yedi düvel bize karşı birleşmişken tam da olmamız gereken yerdeyiz." deyip vatanın bekası için göreve koşarak giden hamiyetli vatan evlatları yine sizler için, bizler için, yine tüm mazlumlar için düştüler toprağın kara bağrına sıra dağlar gibi. Ne münasebet gözünü kırpmak, tereddüt etmek! Gönüllü gidenler vardı, belki bana da nasip olur o en büyük mertebe, peygamberin müjdelediği o makam diye. Nasıl dua ettin, nasıl bu kadar istedin ki Ey Mehmedim, bak yine aguşunu açtı bekliyor sizi peygamber.

Hani derler ya ateş düştüğü yeri yakar diye. Bu kez öyle değil, bu kez bir başka. Yabana atılır er değil ki hüzünlenmeyelim. Saman çöpü değil ki uçtu diyelim. Su değil ki soğuktan dondu diyelim. Tüm ülkeye, tüm gönüllere düşen bir ateş. Gülmüyor hiçbirimizin yüzü, ne yağan karlar söndürüyor yüreklerdeki koru ne dağların soğuğu dindiriyor içimizdeki acıyı. Sanki bizlerin evlerinden çıktı o heybetli naaşlar. Öyle değil mi zaten? Aynı değil mi yurdumun her köşesindeki ana, baba, eş, gardaş? Biz değil miyiz Edirne'ye kar yağsa Rize'de üşüyen, Van'da deprem olsa İzmir'de savrulan biz değil miyiz? Biziz elbet, hepimiziz. Tarih boyunca olduğu gibi yine biriz, yine tek yüreğiz. Bu değil mi zaten küffarı kudurtan? Yıkamadılar ya asırlardır, bunadır tüm kinleri, hiddetleri ve çaresizlikleri... Merak etmeyin, siz bir oldukça, uyanık oldukça, bayrağa, ezana, Kur'an'a sarıldıkça yıkamayacaklar, bozamayacaklar birliğimizi. Her seferinde daha da hırsla saldıracaklar ama biz her defasında dimdik duracağız karşılarında ve tüttükçe yurdumuzun üstünde o en son ocak biz "Bir ölüp bin dirileceğiz..."

Ey En Büyük Ümidimiz, Tarihimiz, Geleceğimiz, Gönlümüzün Gülleri Gençler,

 Şairin dediği gibi: "Yürü altın nesli o tunç Oğuz'un/ Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun. Bu şuurla çok çalışın. Unutmayın ki siz tüm dünya mazlumlarının umudusunuz, siz beklenensiniz...

Unutmayın ki bizim çöküş hikâyemizi okumak isteyenlere diriliş destanımızı ezberleteceğiz. Vatan, millet aşkına geçen çileli ömürlerinin bugünlerini asırlar önce Ayasofya'nın eteğinde İstanbul'u alan ataları, Çanakkale'nin geçilemeyeceğini koca dünyaya gösteren dedeleri ve daha dün Afrin'i kırmızı beyaza boyayan silah arkadaşları gibi bugün de İdlib'de destan yazarak geçiren tüm kahramanlarımızı saygıyla selamlarken hüznünü, acısını, hırsını içine gömen ve tüm zerrelerinde hisseden sizlere de Yüce Mevla'nın yüreğimizi ısıtan o ayetin mealiyle seslenmek istiyorum:  "Öyleyse sakın gevşeklik göstermeyin, üzüntüye girmeyin. Eğer gerçekten inanıyorsanız mutlaka galip ve üstün gelecek olan sizsiniz."

Bu vesileyle ismini tarihin sayfalarına kahramanlıklarıyla kazıyan tüm şehitlerimizi rahmetle anarken, İdlib'de, Libya'da ve dünyanın dört bir tarafında şanlı bayrağımız için mücadele eden kahraman Mehmetçiğimizi de bir kez daha saygıyla selamlıyorum. ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ!

                                                                                                                          Aziz GÜN

                                                                                                                 İl Millî Eğitim Müdürü