Veli ÜSTÜN

10.03.1982 Tokat Zile doğumlu olan Öğretmenimiz ilk ve orta öğrenimimi Zile'de yükseköğrenimimi Adana Çukurova Üniversitesinde tamamlayarak 2004 yılında mezun olmuştur. 2016 senesinden beri İliç Seyda Fırat Çok Programlı Anadolu Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmakta olan Veli ÜSTÜN evli ve bir çocuk babasıdır.

Veli ÜSTÜN derki; Dünyanın en büyük öğretmen edebiyatı külliyatına sahip olan ülkemizde Millî Eğitim Bakanlığının Hasan Ali Yücel adına bir öykü yarışması düzenlemesi üzerine, Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK'un çağrısına uyarak bu külliyata bir katkı yapacağımı düşündüm. Konusu Anadolu olan bu yarışmada hem kendi gözlemlerimden yararlanıp hem de kurgusal bir metin oluşturarak yarışmaya başvurdum. İl birincisi seçildikten sonra 81 ilin birincileriyle yarışarak dereceye giren ilk on kişi arasında yer aldım. Tüm Türkiye'de 3689 eser arasından sıyrılıp Erzincan'ı temsil ederek mansiyon ödülüne layık görüldüm. 23 Kasım gecesi Millî Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda düzenlenen törenle 81 ilden gelen öğretmenlerimizin huzurunda Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK'un elinden ödülümüzü aldık. Sanatı ve sanatçıyı yücelten bir Bakanımızın, olması bizleri mutlu etmiştir. Bakanımızın da dediği gibi Türk edebiyatı öğretmenlerle zenginleşmiş ve daha da zenginleşecek bir edebiyattır. Edebiyatımız biz öğretmenlerle zenginleşirken çocuklarımızın kalpleri akılları da bu edebiyatla mayalanıp ülkemizin aydınlık geleceğine yön verecektir. Bu etkiyi Ankara'dan Erzincan'a döner dönmez hissettim desem yeridir. Valimiz Sayın Ali ARSLANTAŞ, Kaymakamımız Sayın Hicabi AYTEMÜR, İl Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Aziz GÜN, İlçe Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Hasan MUTLU makamlarına kabul ederek teşekkürlerini sunmuşlar, bizleri onurlandırmışlardır. Öğretmene verdikleri değerin her geçen gün arttığını görmek bizleri de mutlu etmiştir. Buradan Sayın Valimize, Sayın Kaymakamımıza, İl Millî Eğitim Müdürümüze, İlçe Millî Eğitim Müdürümüze teşekkür eder, sanatı ve sanatçıyı yüceltmelerinden dolayı şükranlarımı sunarım.

Peki, öykümde ne anlattım? Öyküde çıngırak seslerini kendisine arkadaş edinmiş bir çoban çocuğunun ağabeyini özleyişini, İliç'in eski bağlarını, akan derelerini, Saatli Çeşme'nin gölgesinde duran zamanı, Munzur'un yankılanan sesini, Avaz'ın serin yaylalarını, çocukluğun heyecanıyla düşlerin peşi sıra gezen Ali'yi anlattım. Koyun sürüleriyle okul yolları arasında seçim yapmak zorunda bırakılan Ali'yi? Çıngıraklarla okul zilleri arasında kalacak olan Ali'yi? Unutarak yaraların kapanmayacağını, acılardan güç alarak umudu bir öğretmen sayesinde tekrar yeşertebileceğimizi anlattım.