Page 15 - Erasmus
P. 15
İKİ FARKLI KÜLTÜR KOŞULLARINDA
BİR ERASMUS + HAREKETLİLİĞİ
Viyana, sahip olduğu değerlerin korunarak ya-
şatıldığı bir şehir… Yıllara meydan okuyan yapıtları,
tarihi hafızaya önemli bir kaynak sağlamış olan
müzecilik geleneği, doğal güzellikleri ile güçlü tarihi
ve kültürel dokuya sahip bir şehir...
Yolculuğun heyecanı benim için böyle bir
projeye başvuru yapma aşamasında başlamıştı .
Daha öncelerinde de gezmek için gitmiş olduğum
Avrupa’ya şimdi mesleğim açısından gözlem yapmak
üzere gitme hedefindeydim ve bu bana tüm
detayları düşünerek ciddiyetle bir başvuru yapmamı
sağladı. Ve nihayetinde bu proje başvurumun kabul
görmüş olmasıyla onure oldum. Sonrasında
beklenmedik bazı pürüzleri de aşarak bu yolculuğa
çıktım.
Donanımlı ve iletişime açık rehberlerimizle
Viyana şehir merkezi, üç okul, iki müze ve sarayları
ziyaret etme imkanımız oldu. Özellikle okulları
ziyaret etmiş olmamız, kendi eğitim süreçlerimiz ve
şartlarımızla karşılaştırma yapma olanağı sağladığını
düşünüyorum. Öncelikle bizde meslek yüksek okulu-
nun karşılığı olan Padagogische Hochschule Wine okulunda robotik kodlama ile bilgilendirici ve uygulama
imkanı da bulduğumuz bir eğitim aldık. Avrupa’nın en büyük teknik okulu olan Höhere Technische
Bundeslehr Und Versuchsanstalt ziyaret ettik ve burada okul başkanlık görevini sürdüren bir Türk öğrenci
ve diğer Türk öğrenciler bizlere rehberlik etti. Son olarak 1700’lü yıllarda kurulan,bünyesinde ilkokul,
ortaokul ve lise öğrencilerinin olduğu bir okul ziyaretimiz oldu.
Yaşam boyu öğrenmenin bir göstergesi olarak, hedef, emek ve gayretin bazen zor da olsa bir değere
dönüştüğünü gözlemledim. Erasmusun sağladığı imkanlar dahilinde Avrupa’daki eğitim şeklini ve
yöntemini kısmen de olsa izleme imkanı bulduk. İnsanlığın evrensel reaksiyonlarını, öğrencilerin muzip
reflekslerinin nasıl da benzer olduğunu görmek bana global dünyanın benzerliğini gösterdi ve bu da eğitim
sisteminin, dilersek ortak hedeflere ve çıktılara taşıyabileceğimizi düşündürdü. Açıkçası ziyaret ettiğimiz
okullardaki en dikkatimi çeken durum, Türkiye’deki eğitim sisteminde çok fazla yer vermeye el verişli
olmayan yaparak, yaşayarak öğrenme modeli oldu. Ziyaret ettiğimiz okulların akademik başarılarından da
kaynaklı olabileceğini düşündüğüm çok ciddi iç disiplinli öğrenciler gözlemledim. Öğretmenlerin sınıf ve
okul ortamında daha rahat ve özgür tutumlarının , öğrencilerin otokontrol geliştirmelerine imkan
sağladığını düşündürdü. Bu durumun aile, toplum kuralları, ceza gibi dinamiklerden kaynaklanmış olduğu
gerçeği göz ardı edilmeden yapılacak bir analizin bu verimli eğitimin kendi kültürel olgularımızın
entagrasyonu mümkün kılacağı aşikardır. Hareketliliğe katılmak aynı zamanda iş birliğiyle hareket etme,
grup kültürü açısından da pratiklik kazandırdı.Yabancı olduğumuz bir ülke ve kültüre uyum sağlamanın ne
kadar keyifli fakat bir o kadar da zor olduğunu gösterdi.
Ayşe SEÇKİN KEVSER